TOPLU VURDUKÇA YÜREKLER

16 Mart 2016 Çarşamba 07:28

Yaşadıklarımız; canların yanması, gencecik bedenlerin toprakla buluşması, hayallerin buhar olup uçmasından başka anlamlar ifade ediyor.

Terör,  halkı korkutup sindirme, psikolojik baskı altına alarak ümitsizliğe sevk etme amacını gütmekte; bu amaçla faaliyetlerine devam etmektedir.

Bize düşen, milletçe siyasi görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak bir olmak, iri olmak diri olmak, devleti yönetenlere elimizden geldiği kadar yardım etmektir.

Kapı komşumuz, iş arkadaşımız ya da akrabalarımızla ‘milli, ümmi, vatani birlik ve beraberlik’ ekseninde sımsıkı olmaktır.

Merhum Mehmet Akif ERSOY’a kulak vermektir:

‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’.

Siyaseti, partiyi, fırkayı bir kenara bırakarak omuz omuza vermektir.

Bu bağlamda devletinin yanında olduğunu dile getiren farklı siyasi görüş ve düşüncelere sahip dostların duyarlı yaklaşımları takdire şayandır.

‘Bu ülkede yaşanmaz’

‘Yöneticiler uyuyor mu?’

‘Bakan, müsteşar istifa’ gibi söylemler terörün ve işbirlikçilerinin manşet yapmak üzere bekledikleri açıklamalardır.

Hele hele akıl, izan ve vicdandan tamamen uzaklaşarak bu olayları başkanlık sistemi tartışmaları ile ilişkilendirmek Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmenin daniskasıdır.

Türkiye, tabana beklendiği kadar yansımadığı iddia edilse de güçlenmekte ve büyümektedir.

Bu büyüme emperyalist, kolonyalist güçlerin yakın coğrafyamızda diledikleri gibi at koşturmalarına en büyük engeldir.

Avrupalının haçlı seferleri ve coğrafi keşifler sayesinde keşfettiği zenginlikler henüz tükenmemiştir.

Bu nedenle,  Avrupa ülkeleri ve Amerika canı istedikçe yer altı zenginlikleri açısından şanslı, demokrasi açısından şanssız ülkelere ‘demokrasi’ götürmeye devam edecektir.

İstihbarat elbette daha dikkatli olmalıdır.

Eksik varsa giderilmeli, gereği yapılmalıdır.

Hiçbir makam, mevki, koltuk, siyaset canı yanan analardan, babalardan, yetim kalan çocuklardan daha değerli değildir.

Mesele bunun idrakinde olan yöneticilerin samimiyetine inanıp inanmama meselesidir.

Ben, ülkemi yönetenlerin samimiyetine inanıyorum.

Türkiye’nin bu mücadeleyi kazanacağına inanıyorum.

İstiklal şairimizin İstiklal Marşı’nda ifade ettiği gibi yurduma alçakların uğramaması, hayâsızca akınların durması için gövdesini siper eden kahramanlar var oldukça Hakk’ın vadettiği günler doğacaktır elbet.

Bu gün ya da yarın.

Allah sabredenlerle beraberdir,

Biz sabredenlerden olacağız.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #