Her seferinde umut taşımak kazandığını sanarak,
Her kaybettiğinde kazanan yanlarını severek hayata yeniden tutunmak,
Ellerini uzattığında ellerinin uzatılan tarafından tutulacağını sanmak,
Gözlerine baktığının gözlerinde görüleyim diye bakmak, sonra gözkapakların gerisinde kaybolmak,
Sözüm var söylemek için diye her cesaretlendiğinde korku duvarlarına çarpmak,
Her adım attığında yerinde saymak, her ayağa kalktığında yeniden yıkılmak,
Kalbini her onardığında sevdiğine karşı, yeniden ve yeniden kırılmak,
Her gülümsediğinde acıyı yeniden tatmak,
Her sorunun cevabında yeniden soruda kalmak,
Konuştuğun her sözün kim nasıl anlar diye şüphesini taşımak,
Sığınakların en güzelinin, en güvenlisinin Allah olduğunu bilirken, gücün ve güçlünün eteğine yapışmak,
Her adalet dediğinde zalimin zulmüne uğramak,
Müslümanca yaşamak ve Müslümanca ölmek isterken münafıkça bir yaşama tutunmak,
Her kendin olmaya kalktığında bir başkası adına konuşmak ve onun adına yaşamak,
Kalbinde herkese yer açmışken kalbin işgal edilip kendine bile yer bulamamak,
Birbirimize karşı beslediğimiz iyi niyetleri küçük kıvılcımlara kurban etmek,
Kendini sevgiye aşka yaklaştırdıkça şaşkınlıklar kuşatmasında takılmak,
Kalabalıklar arasında kendimi bulayım derken yalnızlıklar ateşinde eriyip kül olmak,
Fırtınalara karşı koymaya çabalarken her fırtına da yeniden savrulmak,
Gerçeklerle her yüzleşildiğinde avuntuların sahteliğine gömülmek,
Sözün gücüne her inandığında sözsüzlüğün ve suskunluğun şaşmaz baskısında kalmak,
Her konuşmaya başladığında sessizlik uykusuyla karşılaşmak,
Savunduğumuz her doğrunun bizi mahkûm edeceği korkusuyla yaşamak,
Dünyalıklar arasında yaşadığımız tatları kaybetme korkusuyla sürekli tatmak,
Dostun ihtiyacına değil, dostsuzumun acizlik muhabbetine ihtiyaç duymaktır
Umudun kıyısında yaşamak.