Yaş yolun yarısını geçeli on yıl oldu. Geçmişe dönüp baktığım her resimde ben artık ben değilim. Geçmişimde bana ait ne kadar genç ve diri yanım varsa hepsi şu an benimle yaşıt. Simsiyah saçlarım şimdi bembeyaz ve seyrek. Sakallarım ise siyahlığın çoğunluğunu beyaza çoktan teslim etmiş durumda. Yüzümdeki derin çizgiler bütün derinliklerin farkına varmamı istiyor benden. İşte bunun için; kalp kulağıyla dinleyen ,akıl gözüyle görmeye çalışan ve doğru yola ulaştıracak bir kılavuz olsun ki yaşanılan bu hızlı döngüsel yaşamın içinde herkesten daha farklı , dingin ama durgun , hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiç kimsenin kalbinden geçmeyen şeyleri aramak istiyorum.Var olan ve bildiğim bütün nesnelerin bir sahibinin olduğunu söylüyor bana derinlik. Yani suretin siretin olsun diyor. İnsanı kâinattaki uçsuz bucaksız zihni ve kalbi arayışların içine iten öğretilerin, bütün cisimlerin özünün ona bağlı olduğunu, varlıklarının ona borçlu olduğunu , sonsuz huzurun ve kurtuluşun ona bağlanmakla olacağına inanmamı istiyor benden. İnsanların üstün yaratılışlı , ince kavrayışlı ve kalpleri kendilerine ummadıkları lütuflarda bulunan Allah sevgisiyle dolu olduğuna inanmamı istiyor benden müşahedelerim.
Yaşadıkça ve gördükçe insan denen bu varlığın yeteneksizliği, akılsızlığı, düşüncesizliği ve nankörlüğünün kimi zaman aşağılardan daha aşağılık oluşuna şahit oldum. Kendisini her daim baki kalacakmış gibi gören bu varlık, aslında kendisi için bir felaket olan dünya malını, ölünceye kadar biriktirme yarışı ve hırsının insanı ölümsüz mutluluğa eriştirecek güzel çabalardan iyice uzaklaştırdığını hiçbir zaman fark etmedi daha doğrusu fark etmek istemedi. Artık hiçbir güzel söz ve öğüt bu insanları azaba kapı aralamış durumdan geri döndüremez. İnsan nefsini bütün cazibelerini sergileyerek kendisine taptıran dünyadan soğuduğumu yavaş yavaş hissediyorum. Eşyanın kuşatan gücünden yüz çevirerek, dünyanın benliğime hayal olarak yüklediği bütün şeyleri kovarak, varlığı sürekli olan bütün evrenin ezeli ve ebedi sahibine hiçbir nedene bağımlı olmayan yüce yaratıcıya sığınarak artık ben, ben olmak ve kendimi eğiterek arınmak istiyorum beni kuşatan maddenin kirliliğinden ve pisliklerinden.
Bir biçimden başka bir biçime, bir renkten başka bir renge , bir düşünceden başka bir düşünceye geçmenin anlamsızlığından sıkıldım artık. Dünyadaki nasipsizliğimin ölümden sonraki ebedi hayatta hiçbir acı karışmadan son bulmasını istiyorum. Ey Yüceler yücesi Allah'ım, Sana ulaşmak yine ancak seninle mümkündür. Çünkü bilen de sensin bilinen de. Yüceler yücesi senin ahlakınla ahlaklanmak, buyruklarına boyun eğmek bütün iradem ve ruhumla sana teslim olmak istiyorum. Bundan dolayı incinecek, zarara uğrayacak bedenim, lime lime olsa da hatta parçalanıp yok olsa bile bütün bunlar senin için olacaksa bundan dolayı sevinçli ve coşkulu kalacağım.